Fotoğraf dünyası her geçen gün yeni ve çok kaliteli ürünlerle çalkalanıyor. Günümüzde kendine daha çok kitle bulan fotoğrafçılık sektörü bu sefer Fujifilm'in duyurduğu bu yeni objektifi konuşuyor. Aynasız segmentte zaten XT3 ve XT4 gibi çok klas makineleri ve birbirinden keskin objektifleri bulunan Fuji'nin bu defaki heyecan getiren ürünü 1 diyafram değeri ile dünyada (aynasız kategoride) üretilen ilk otomatik fokuslu objektif oldu. Özellikle portre çekimi seven fotoğrafçılar için iç veya dış mekan fark etmeksizin harika keskinlik ve yumuşak arkaplan etkisi oluşturuyor. Otomatik fokusu da gerçekten iddialı. Video konusunda da bu performansını konuşturacak gibi duruyor.
Bunlara ek olarak suya ve toza dayanıklı yapısı ile her türlü ortamda güvenle çekim yapabilme imkanı sunuyor ve sınırları zorluyor.
Gelelim bu yeni canavarın fiyatına. Fujifilmshop resmi sayfasındaki fiyatı 11.249,00TL. Vaat ettikleri göz önünde bulundurulursa oldukça uygun bir fiyat bence. Ama ülkemiz şartlarında bu objektifi alabilmek için bu işin öncelikle sanatsal olarak hakkını verebilmek gerek ve sonrasında bu işi çok seviyor veya fotoğrafçılıktan para kazanmak veyahut da biraz zengin olmak gerek diye düşünüyorum. Maalesef fiyat konusunda bu tip konuşmalar yapmadan edemiyoruz.
Fujifilm'in 56mm f1.2, 35mm f1.4, 90mm f2 gibi lenslerini kullanmış birisi olarak bu lens de benim hemen dikkatimi çekti. Kullandığım Fuji lenslerle yapabildiklerimi düşününce 50mm f1 ile neler yapılabileceğini hayal etmek güzel. Fuji'nin fotoğraflardaki keskinliği, videolardaki netlemenin hızı ve doğruluğu şimdiye kadar beni hep tatmin etti. Çok ufak tefek hatalar olsa da memnuniyetim hep üst seviyedeydi. Açıkçası 50mm F1 bende bu bağlamda büyük bir beklentiye yol açtı. Özellikle Nevşehir'de balonlarla yapılan çekimlerimizde düşük ışık koşulları ve tozlu ortamları göz önünde bulundurunca bu lensin bana çok büyük katkıları olabileceğini söyleyebilirim. Buna ek olarak her yeni lensin verdiği bakış açısı aynı ortamlarda aynı konularda çekimler yapsak bile beni hep heyecanlandırır.
Diyaframın 1 değerinde olması ışığın neredeyse tamamının hiç aksatmadan sensöre düşmesini sağlar. Bunun hem avantajları hem de dezavantajları olacaktır. Özellikle alan derinliği çok iyi derecede olacağı için vurgularınızı büyük oranda etkiler. Aynı zamanda çok düşük ışık koşullarında bile hızlı perde değerleri kullanarak elde bile harika sonuçlar elde etmenizi sağlar. Bunun yanında bir kaç ufak dezavantajdan bahsedelim ki bunlar aşılmayacak derecede değil elbette. Kullanmasını bilen bunu dezavantaj olarak bile görmez aslında ki onlar da şöyle: Eğer bir portre çekiyorsanız alan derinliğinin fazla olması sebebiyle netleme noktanıza çok dikkat etmelisiniz. Bazen gözleri netlemek yerine kulağı, burunu veya saçları netlemiş olabilirsiniz. Dikkatli olmak lazım. Bununla beraber 1 diyafram değeri ile gün ışığında yapacağınız çekimlerde hız enstantane değeri bile kullansanız fotoğrafınızda bazı bölgelerde patlamalar görebilirsiniz. Bunun için de ND filtre kullanarak kendinize fayda sağlayabilirsiniz. Bunların dışında mükemmel bir lensle karşı karşıyayız.
Özetle fotoğraf çekmeyi seviyor ve bir Fujifilm makineye sahipseniz veya sahip olmayı düşünüyorsanız bence bu lense kesinlikle çantanızda yer açmalısınız. Bakalım ilerleyen zamanlarda biz de kullanma imkanı bulur ve burada örnek fotoğraflar da paylaşırız.
Bu yeni lensle ilgili ilk heyecanımı ve düşüncelerimi paylaşmak istedim. Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürler. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere :)